Eşini boğup, cesedi uçurumdan attığını itiraf etmişti ama…
Akşehir’de oturan Tayfur Kılıç, geçen yıl 6 Temmuz’da kiraz bahçesinde mevsimlik işçi olarak çalışan eşi, 3 çocuk annesi Bedriye Kılıç’ın işe gitmek için evden ayrıldığını ve bir daha dönmediğini belirterek, polise kayıp başvurusunda bulundu.
Polisin çalışmasında, Kılıç’ın izine rastlanmadı. Bedriye Kılıç bulunamayınca aileler, televizyon programına katıldı. Tayfur Kılıç, katıldığı televizyon programında çelişkili konuşma ve davranışları üzerine, 28 Ekim’de program sonrası memleketine dönerken Konya Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından yolcu otobüsünde gözaltına alındı.
Emniyete götürülen Kılıç sorgusunda, “Eşimin telefonuna sürekli mesajlar geliyordu. Kıskançlık nedeniyle kavga ettik. Evde eşimi boğarak öldürdüm. Sonra cesedini otomobile taşıyıp, Akşehir-Isparta kara yolu üzerinde dağlık bir alandaki uçuruma attım” dedi.
KADAVRA KÖPEKLERİYLE ARAMA
Tayfur Kılıç, soruşturmadaki yer keşfi çalışmasında savcı ve polislere, eşinin cesedini attığı alanı gösterdi. Kılıç, işlemlerinin ardından sevk edildiği mahkemede tutuklandı. Güvenlik güçleri de AFAD ekipleri ve kadavra köpekleriyle Kılıç’ın cesedinin atıldığı belirtilen bölgede arama yaptı. Çalışmalarda Kılıç’ın cesedine ulaşılamadı. Soruşturma kapsamında Tayfur Kılıç’ın babası Adem Kılıç da 1 Aralık’ta tutuklandı ancak süreç içinde tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.
Ailesinin talebi üzerini Kılıç’ın cesedinin bulunması için 7 Mayıs günü tekrar arama yapıldı, fakat herhangi bir bulguya rastlanmadı.7
Eşi Bedriye Kılıç’ı (35), boğarak öldürüp, uçuruma attığı itirafıyla tutuklanan Tayfur Kılıç (35), ilk duruşmasında ifade değiştirdi. Bedriye Kılıç’ın cansız bedeni bulunamazken Tayfur Kılıç “Polis baskısı ve işkencesiyle suçu kabullendim. Bedriye’yi ailesi saklıyor belki de’” dedi
Tutuklu sanık Tayfur Kılıç ile tutuksuz sanıklar babası Adem Kılıç ve annesi Ayten Kılıç’ın yargılanmasına başlandı. Samsun’daki cezaevi evinden SEGBİS (Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi) ile bağlanan Tayfur Kılıç, eşini öldürmediğini belirterek, suçlamaları kabul etmedi. Daha önce polisin baskısı sonucu, eşini öldürdüğünü itiraf etiğini öne süren Kılıç, “Polis baskısı ve işkencesiyle suçu kabullendim. Benim tek suçum, Bedriye’nin o gün üzerine kapıyı kapatıp içeriye almamam olmuştur. Ben ailesinden şüpheleniyorum. Bedriye’yi onlar saklıyor belki de. Beraatimi istiyorum’’ dedi.
Mahkeme başkanı ise “Madem saklıyorlar. Bedriye Kılıç, Konya’daki sevgi evlerinde bulunan üç çocuğunun yanına neden gelip gitmiyor. Onları görmüyor?’’ diye sordu. Kılıç da soruyu cevapsız bıraktı.
Davada tutuksuz yargılanan sanıklardan Adem Kılıç, suçsuz olduğunu belirtip, beraatini talep etti. Anne Ayten Kılıç da yine suçsuz olduğunu söyleyerek, “Bedriye’yi kendi kızım gibi sevdim. Benim olayla ilgim yok. Cesedin gömülü olduğu yeri bilmiyorum, beraatimi talep ediyorum’’ ifadelerini kullandı.
‘SUÇU TEK BAŞINA İŞLEMEDİ
Duruşmaya katılan Bedriye Kılıç’ın babası Oktay Er, cinayeti damadı Tayfur Kılıç’ın tek başına işlemediğini öne sürerek, “Boğularak öldürülen bir ceset, o dönemde 40 dereceyi bulan sıcaklıkta, şişeceği ve ağırlaşacağı için bir kişi bu cesedi 3’üncü kattaki evlerinden tek başına indiremez. Bu işte anne ve babası ile başkalarından yardım aldığını düşünüyoruz ve onların da cezalandırılmasını istiyoruz’’ dedi.
Anne Sona Er de “Herkes cezasını çeksin. Adalet istiyorum. Benim kızımın nerede gömülü olduğunu biliyorlar. Gömdükleri yeri hepsi biliyor. Neredeyse söylesinler? Ben gidip çıkarayım oradan çocuğumu” diyerek ağladı.
Cumhuriyet savcısı da mütalaasında cinayetin Tayfur Kılıç tarafından işlendiğinin sabit olduğunu, anne ve babasının ise suçsuz olduğunu belirterek beraatlerini talep etti. Duruşma, dosyadaki eksiklerin giderilmesi için ertelendi.
‘BÜTÜN SANIKLAR EN ÜST SINIRDAN CEZALANDIRILMALI’
Duruşma çıkışı açıklama yapan Kılıç ailesinin avukatı Kürşat Halil Usta, bütün sanıkların en üst sınırdan cezalandırılması gerektiğini belirterek, “Tayfur Kılıç’ın, iddianame doğrultusunda cezalandırılması, anne ve babasıyla alakalı da ‘yardım etme’ yönünün meydana gelmediği, beraat kararı verilmesi yönünde bir savcılık mütalaası oldu. Biz buna usul anlamındaki itirazlarımızı yaptık. Bu noktada Tayfur Kılıç’ın avukatlarının da bu suçun tek başına meydana gelemeyeceği, bunun birtakım kişilerle olabileceği yönünde bizim söylemlerimize ikrar boyutu taşıyan bir söylemi oldu. Dosya önümüzdeki mahkemede karara çıkacak. Bu aşamada biz yazılı ve sözlü beyanlarımızı detaylı bir şekilde dosyaya sunup, başta Tayfur Kılıç olmak üzere dosya kapsamında bulunan tüm sanıkların en üst hadden cezalandırılması için her türlü çaba ve girişimlerimize devam edeceğiz” diye konuştu.
Baba Oktay Er de duruşmada da söylediği gibi cesedin tek başına taşınmayacağını belirterek, “Ben adalet istiyorum. Adalete de güveniyorum’’ dedi. Anne Sona Er ise suçluların cezasını çekmesini istediğini kaydederek, ”Herkesten yardım istiyorum, kızımın cesedi bulunsun” diye konuştu.