MUSTAFA USTA
(SİNOP) – Eğitim Sen Sinop Şube Başkanı Muza Uzun, yeni eğitim müfredatıyla ilgili “160 yıllık bir eğitim politikasından tamamen vazgeçip, İslam medeniyeti ve topluluğunu oluşturmak gibi bir amaca döndüklerini görüyoruz. Şu anda zaten böyle bir medeniyet oluşturma şansı da yok. Böyle bir medeniyet oluşturmanız için belirli bir altyapınız, belirli bir kültür birikiminiz, felsefeniz olması gerekiyor. Oluşturacakları modelin altyapısı yok” dedi.
Eğitim Sen Sinop Şube Başkanı Muza Uzun, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından onaylanan yeni eğitim müfredatıyla ilgili açıklama yaptı. Uzun, şunları söyledi:
“Bizim yeni müfredata dair tepkimiz şu şekilde. Zaten baştan beri bilindiği üzere burada soran sorgulayan bireyler yetiştirmek yerine, itaat eden bireyler yetiştirmek amaçlanıyor. Osmanlı’nın son 100 yılıyla birlikte medeniyet yönünü yani eğitimdeki yönünü Avrupa’ya dönmüştü. Eğitim sistemini ona göre ayarlamıştı. Hedef Avrupa medeniyetiydi. Cumhuriyet’in ilk yıllarında da son gelinen noktaya kadar da eğitimin hedefi Avrupa medeniyetini yakalamak ve o yönde gitmekti ama o hedeften vazgeçildiğini görüyoruz. 100 yıl Cumhuriyet’i koyarsanız bir 50-60 yıl da Osmanlı’dan, yani 160 yıllık bir eğitim politikasından tamamen vazgeçip, İslam medeniyeti ve topluluğunu oluşturmak gibi bir amaca döndüklerini görüyoruz. Şu anda zaten böyle bir medeniyet oluşturma şansı da yok. Böyle bir medeniyet oluşturmanız için belirli bir altyapınız, belirli bir kültür birikiminiz, felsefeniz olması gerekiyor. Oluşturacakları modelin altyapısı yok. Onun için de yine Avrupa medeniyetinden aldığınız bilgilerle, onlardan aldığınız temelin üzerine bir şeyler koyup bir şeyler yapabilirsiniz. O da şu anda görünür gibi değil.
“Bir partinin sloganını getirip milli eğitimin başına koymak ahlaki ve etik değil”
Bizim bir diğer karşı çıktığımız durum da sonuçta 6 ay önceki seçimde AKP hükümetinin seçim propaganda sloganıydı bu Türkiye yüzyılı. Şimdi aynı Türkiye yüzyılını getirdiler. Tüm halkı kapsayan Milli Savunma Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı var. Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredat programına Türkiye yüzyılı maarif programı dediler. Bir partinin sloganını getirip milli eğitimin başına koymak ahlaki de değil, etik de değil. Bu yüzden de doğru bulmuyoruz. Programa baktığımız zaman nasıl bir insan yetiştirmek hedefledikleri, bu insanı yetiştirirken nasıl bir eğitim modelinden, hangi materyallerden kullanacakları da önemli. Her şey İslami referanslara bağlı, sentez yapan ve en sonunda da program şöyle diyor. Günün rekabetçi koşullarına insan yetiştirme. Yani kapitalist sisteme insan yetiştirme. Bu 3 model insan nasıl bir arada olacak? Hem İslamcı hem sentezci olacak hem de kapitalist olacak. Bu 3 karma insanı bir araya getiren bir model yok zaten. Böyle bir insan da yetiştiremezsiniz. Bu yüzden buna karşıyız. Durdurulmaması ve uygulanmaması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz.”