Erdoğan’dan Kayseri ve Suriye’de yaşanan provokasyonlara sert tepki: Bayrağa uzanan eli kızarız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Kabine toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki basına kapalı toplantı 2 saat 40 dakika sürdü. Erdoğan’ın açıklamaları özetle şöyle: Buradan ülkemizin dört bir tarafında bizleri takip eden vatandaşlarımıza selamlarımı gönderiyorum. Sözlerimin hemen başında yeni kabine üyelerimizi kutluyorum. Her iki bakanımızın da hizmet bayrağını çok daha ileriye taşıyacaklarına yürekten inanıyorum. Mehmet Özhaseki kardeşimiz ile Fahrettin Koca kardeşimize de emekleri, fedakarlıkları için teşekkür ediyorum. Bayram tatilinin 9 gün olmasıyla vatandaşlarımız memleketlerine, tatil bölgelerine gönül huzuruyla seyahat etti. Yollarımızda trafik yoğunluğu yaşandı. Vatanımızın bekası, insanlığımızın güvenliği için kahramanca görev yapan askerlerimizin tek tek gözlerinden öpüyorum.
ORMAN YANGINLARINDA İHA KULLANAN İKİ ÜLKEDEN BİRİYİZ
Bayram süresince anız ve orman yangını haberleriyle sarsıldık. Diyarbakır – Mardin yangınında hayatını kaybeden insanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Hafta sonu yine orman yangınları yaşandı. Yaz mevsiminin her geçen yıl daha sıcak ve kurak geçmesiyle yangın riski de aynı oranda artıyor. Bölücü örgütün orman yangınlarını terör yöntemi olarak kullandığını biliyoruz. Orman yangınlarıyla etkin mücadele konusunda önemli adımlar attık. Bugün bu mücadeleyi 26 uçak 105 helikopter ve 5 binden fazla kara aracıyla sürdürüyoruz. 14 Bayraktar TB2 İHA’mızla yeşil vatanı 7 gün 24 saat izliyoruz. Orman yangınlarıyla mücadelede İHA kullanan iki ülkeden biriyiz. Yapay zeka tabanlı sistemler başta olmak üzere pek çok teknolojik imkan da gücümüze güç katmaktadır. Bugün itibariyle 25 bin personelimiz ve 122 bini aşkın gönüllümüz ormanlarımızı korumak için fedakarca çalışmaktadır. Bütün kahramanlarımıza şükranlarımı sunuyorum.
‘TARIM SEÇİM MEYDANLARINDA DALGA KONUSU YAPILACAK BİR İŞ DEĞİLDİR’
Yaz sıcaklarının artık çok yoğun yaşandığı günlere girdik. Tarım ve Ormancılık konusunda bir hususu ifade etmek isterim. Çiftçilerimizle buluşmamızda Türkiye’nin tarım alanında nereden nereye geldiğini tek tek ortaya koyduk. Seçim meydanlarında bedava traktör vaat edip sonrasında biz onu dikkat çekmek için söyledik diyerek yalan yanlış bilgilerle milletimizin zihnini bulandırmaya çalışıyorlar. Bunlar seçim meydanlarında dalga konusu yapılacak işler değildir. Tarım ciddi bir uğraştır. ülkemiz açısından çok stratejik sektördür. Çiftçi kardeşlerimizin alın terlerinin hakkını daima vermeye çalıştık.
TARIMDA DESTEK ÖDEMELERİ
2024 yılında şu ana kadar 56 milyar lira destek ödemesi yaptık. Yıl sonuna kadar bu rakam 91,5 milyar liraya çıkacak. Yaş çay alım fiyatının yanında üreticilerimize destek primleri verilmesi uygulamasını ilk kez biz başlattık. Çaykur’un kapasitesini yine biz arttırdık. Buğday fiyatlarında ise dünya piyasasının bir hayli üzerindeyiz. TMO alım fiyatı desteklerle birlikte ton başına 359 dolar olup dünya fiyatlarından 89 dolar yüksektir. Hasat döneminde üreticimizi koruma amacıyla hububat ithalatını 15 Ekim’e kadar durdurduk. TMO alımla ilgili süreçleri titizlikle yürütüyor. Çiftçimizin ürününü en hızlı şekilde almak ve zamanında ödemesini gerçekleştirmek için gayret gösteriyor. TMO Hububat ödemeleri başladı. Çiftçimizin şikayeti olabilir. Bunları da Cumhurbaşkanı olarak takip ediyorum. Bakanlarımıza gerekli talimatı veriyorum. Son 21 yıldır iyi ve kötü gününde nasıl çiftçimizin yanında olduysak bundan sonra da tüm imkanlarımızla yanında olacağız.
Çiftçimizin mağdur edilmesine müsaade etmeyiz. Sicili bozuk olanların, eli öpülesi çiftçilerimizi istismar ederek siyasi rant devşirmesine izin vermeyiz.
BATILI GÜÇLERİN DESTEĞİNİ ALAN İSRAİL GÖZÜNÜ KOMŞULARA DİKİYOR
Türkiye, stratejik önemi fevkalade yüksek bir coğrafyada bulunuyor. Böyle bir coğrafi konuma sahip olmak tehditleri de beraberinde getirmektedir. 13.yılını tamamlayan Suriye krizi en fazla bizim bölgemizi etkiledi. Rusya – Ukrayna arasındaki savaşın olumsuz yansımalarına maruz kalan bölgelerin başında biz yer alıyoruz. İsrail’in Gazze’ye saldırmasıyla birlikte Doğu Akdeniz’de ısınan sular bizi, kardeş ülkeleri tedirgin ediyor. Batılı güçlerin desteğini alan İsrail’in gözünü komşularına diktiğini görüyoruz. Lübnan’a yönelik saldırıların, tehdit dilinin artması bizi endişelendirmektedir. Batı dünyası destek verdikçe İslam dünyası sessiz kaldıkça Netanyahu denen caninin bölgemizi ateşe sürükleme pahasına işgal politikasına devam edeceği anlaşılıyor. Türkiye olarak ilk günden beri buna dikkat çekmekteyiz. İsrail zulmünün vahim sonuçları olabileceğini dile getirdik. İsrail’in yayılmacı hedeflerin peşinde koştuğunu her seferinde vurguladık.
İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıların, tehdit dilinin artması, bölgemizin geleceği adına bizi ciddi manada endişelendirmektedir. Netanyahu yönetimi altındaki İsrail saldırganlığı durdurulmadıkça Türkiye dahil bölgemizdeki hiçbir devlet kendini emniyette hissedemez.
KARŞIMIZDA GÖZÜ DÖNMÜŞ BİR KATİL VAR
Buradan bir kez daha şu uyarıyı yapmak durumundayım. Karşımızda devlet adamı vasfının asgari şartlarını dahi taşımayan, gözü dönmüş bir katil vardır. Masumların kanından beslenen bu zalim kendi vatandaşlarının güvenliğini dahi hiçe saymaktadır. Netanyahu yönetimi altındaki İsrail saldırganlığı durdurulmadıkça Türkiye dahil kimse kendini güvende hissedemez. Türkiye olarak güvenlik önceliklerimizi buna göre tayin ve tespit ediyoruz. Hedefimiz doğru, akıllı ve uzun vadeli hamlelerle bu mücadeleden ülkemizi kayıpsız hatta kazançlı olarak çıkarmaktır. Barışı, diyaloğu ve diplomasiyi en üst seviyede almamız gereken günlerden geçiyoruz.
‘SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜN KORUNMASI TÜRKİYE’NİN DE ÖNCELİĞİDİR’
Astana süreciyle rejim ve muhalefetin aynı zeminde buluşmasını sağladık. Daha fazla çatışma yaşanmasının önüne geçmeye çalıştık. Sükûnete hizmet edecek ilave adımların atılması mümkündür. Bizim kimsenin toprağında ve egemenliğinde gözümüz yoktur. Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması Türkiye’nin de önceliğidir. Biz komşu olarak istikrarsızlıkla boğuşan ve terör örgütlerinin cirit attığı değil demokratik güçlü bir Suriye görmek istiyoruz. Biz ayrılıkları derinleştirme yerine ortak paydayı büyütmenin derdindeyiz. Bunun için kiminle görüşülmesi gerekiyorsa geçmişte olduğu gibi yine görüşmekten imtina etmeyiz. Öncelikle Türkiye’nin menfaatlerini referans alacak bizimle ortak hareket eden hiç kimsenin mağdur olmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye dostlarını yarı yolda bırakan bir devlet değildir ve olmayacaktır.
KAYSERİ’dE BİR KAOS PLANI TEZGAHLANDI!
Solingen’de evlatlarını ırkçı teröre şehit vermiş bir millet olarak bize yakışmayan, inancımızla, medeniyet değerlerimizle asla bağdaşmayan sahnelerin yaşanmasına göz yummayız. Kamu düzeni devletimizin çizgisidir. Bu hassas çizginin yok sayılmasına eyvallah demeyeceğiz. Biz kaos planlarına bağışıklık kazanmış bir ülkeyiz. Etki ajanları eliyle ülkemize hangi bedellerin ödetildiğini gayet net hatırlıyoruz. Kayseri’de son derece iğrenç, rezil bir taciz vakası üzerinden aynı kaos planı tezgâhlandı. İkinci perdesi ise Suriye’nin kuzeyinde sergilendi. Bölücü terör örgütü artıkları tarafından kotarılan bu oyunu kimin yazdığını, kimlerini figüranlık yaptığını çok iyi biliyoruz. Bu sinsi tuzağa düşmeyeceğiz. Nefret söylemlerine, provokasyonlara boyun eğmeyeceğimizi tekrar altını çizerek söylemek istiyorum. Kimse kendini polisin, hakimin, devletin yerine koyamaz. Kayseri’deki olaylar sonrasında ortalığı yakıp yıkan 474 provokatör gözaltına alındı. Suriye Milli Ordusu güçkeri ve güvenlik kuvvetlerimiz gerekli müdahalelerlede bulundu.
‘KİMSE GELİŞMELERİ TRİBÜNDEN SEYRETMEMİZİ BEKLEMESİN’
İstihbarat birimlerimiz sınırın öte tarafındaki ortaklarıyla birlikte çok titiz bir çalışma yürütmektedir. Hangi killi ellerin bu işlerin arkasında olduğunu mutlaka ortaya çıkaracağız. Türkiye’nin Suriye’deki mevcudiyeti teröristan kurma hayallindeki en büyük engeldir. Bölücü terör tehdidi tamamen ortadan kalkınca üzerimize düşeni yapacağız. Bırakın tehdidin boyutunun azalmasını terör örgütü her gün yeni bir provokasyona girişirken kimse bizden gelişmeleri tribünden seyretmesini beklemesin. Biz yalnızca bölücü niyetlere karşı vatanımızı koruyoruz ve koruyacağız.
‘SURİYE’DE HUZUR ORTAMI GÜÇLENDİKÇE GERİ DÖNÜŞLER ARTACAK’
Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşlerini bugüne kadar hep teşvik ettik. Katar’ın da desteğiyle hayata geçirdiğimiz konut projeleri tamamlandığında bu sayıya 1 milyon kişi daha eklenecek. Suriye’de huzur ortamı güçlendikçe geri dönüşler artacak. Sığınmacılar konusunu önyargılar ve korkular temelinde değil akıllı, insani, vicdani çerçevede çözüme kavuşturacağız.
Bayrağımıza uzanan mülevves elleri kırmasını bildiğimiz gibi, ülkemize sığınan mazlumlara uzanan elleri de kırmasını biliriz. Silahlarının namlusu ülkemize çevrili eli kanlı caniler orada var oldukça biz de ülkemizin ve milletimizin güvenliğini sağlamaya devam edeceğiz.
ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARI
Türkiye seçim maratonunu tamamlamıştır. Seçimler elbette demokrasinin bayramıdır, şölen günüdür. Tarihimizde sandıkta tezahür eden iradeyi yok sayanların olduğu da ülkemizin gerçeğidir. Bizce bu tartışmalar muhalefet bünyesinde giderek kızışan iç savaşın dışa yansımalarından ibarettir. Yeni hükümet sisteminde erken seçim diye kavram yoktur. Muhalefetin Türkiye’yi geriden takip ettiği anlaşılıyor. Bu tarz sahte gündemlerle muhalefet kendi içindeki bilek güreşini perdelemeye çalışmaktadır. Biz sadece ve sadece işimize odaklanıyoruz. Her biri altın değerinde olan 4 yıllık süreyi en iyi ve en verimli şekilde kullanmaya bakıyoruz.
YENİ KABİNE’DEN İLK KARELER
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na atanan Murat Kurum ve Sağlık Bakanlığı’na atanan Profesör Doktor Kemal Memişoğlu da Kabine toplantısına katıldı.