Gittiği şehir ve ülkelerden satın aldığı ya da hediye edilen eşyaları biriktirmeyi hobi haline getiren banka emeklisi Yılmaz, onları evinin tüm odalarına düzenli bir şekilde yerleştirip her gün tozunu alıyor.
Yılmaz’ın hediyelik eşya dükkanını andıran evinde iğneden ipliğe her şey bulmak mümkün.
Evinin salonundan, yatak odası ve mutfağına kadar her tarafı eşyalarla dolu olan Yılmaz “1992 yılında emekli oldum. Emekli olmadan önce ve sonrasında da katıldığım çok sayıda organizasyonda verilen hediyeleri biriktiriyordum. Emekli olduktan sonra da basın sektöründe çalıştım. Basın toplantılarında verilen hediyeler, konferanslar, yurt dışı ziyafetlerimde ya da katıldığım fuarlarda verilen hediyeleri biriktirdim. Parayla aldığım eşyalarım da var. Sayısını bilemediğim kadar hediyeleri evimde sergiliyorum. Evimi görmeye gelen misafirlerim hayretler içinde kalıyor. Çok da hoşlarına gidiyor. Ziyarete gelenlere de çam sakızı çoban armağanı çeşitli hediyeler veriyorum“ diye konuştu.
Eşinden ayrıldıktan sonra 40 yıldır yalnız yaşayan ve İstanbul’da da buna benzer bir evi olduğunu belirten Yılmaz, birçok hediye kutusunu yıllardır henüz açmadığını belirterek, “Merak etmediğimden değil ama zamanı gelince onları da açacağım” dedi.
Ziyarete gelen Fatih Aksoy, “Tüm dünya markalarını bir araya toplamış. Böylesini ilk kez gördüm. Burada yılların birikimi var. İstanbul’daki evini de dolaştım, orası da aynı bu şekilde. Tüm eşyaları nizami ve düzenli bir şekilde dizilmiş” diye konuştu.