Sinan Ateş davasında 3’üncü gün | Azmettirici Çep’ten Kılıçdaroğlu taklidi: Bur-da-yım
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş‘in öldürülmesine ilişkin davanın duruşması, üçüncü gününde devam ediyor. Aralarında tetikçi Eray Özyağcı, azmettirici olduğunu söyleyen ve olayları organize eden Doğukan Çep, eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş, tetikçiyi Demirbaş’la birlikte Audi marka çakarlı araçla Bolu’ya götürdüğü belirlen eski Ülkü Ocakları yöneticisi ve Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Ümit Yıldırım‘ın eski kalemi Emre Yüksel, Doğukan Çep‘in cinayetten bir gün önce aradığı MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Ufuk Köktürk ve Çep’in de avukatlığını yapmış MHP’li avukat Serdar Öktem‘in de bulunduğu 22 tutuklu sanık ilk iki gün savunmalarını yaptı. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, bugün de sanık avukatlarının savunma vermesi bekleniyor.
Jandarmadan geniş güvenlik önlemi
Sanıklar, dün Ayşe Ateş ve avukatlarının bulunduğu bölümdekilerle sözlü sataşmaya girdiği için bugün duruşma salonunda jandarma tarafından geniş güvenlik önlemleri alındı.
Doğukan Çep, Kılıçdaroğlu’nun sözlerini taklit etti
Azmettirici olduğu iddiasıyla suçlanan Doğukan Çep, yoklama sırasında eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından paylaştığı “bur-da-yım” mesajını taklit etti.
TIKLAYIN – Sinan Ateş davasında ikinci gün | Sanıklar eski polis amiri ile yüzleşti, mahkemeden Ateş’in avukatını çıkarmayan polisler hakkında suç duyurusu
TIKLAYIN – Sinan Ateş davasında ilk gün: Kritik sanıklar ifadelerini ve bilirkişi raporundaki kayıtları reddetti, Doğukan Çep “Baş aktörüm, azmettiriciyim” dedi
Dün 14 tutuklu sanık daha savunma yaptı
Duruşmanın ikinci gününde tutuklu sanıklar Emre Yüksel, Ufuk Köktürk, Serdar Öktem, Murat Can Çolak, Mustafa Uzunlar, Osman Bayraktar, Mehmet Yücel, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç, Caner Günay, Alper Atay, Erdem Karadeniz ve Mustafa Ensar Aykal savunma yaptı.
Doğukan Çep, gazetecileri tehdit etti
Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde görülen duruşma için sanıklar jandarma eşliğinde salona alındığı sırada azmettirici Doğukan Çep, basın bölümüne dönerek gazetecileri “Görüşeceğiz seninle” diye tehdit etti. Çep, dünkü duruşmada da cinayete ilişkin bilirkişi raporunu ortaya çıkaran T24 muhabiri Asuman Aranca‘yı hedef göstermiş, Halk TV yazarı İsmail Saymaz‘ı da tehdit etmişti.
Avukatı salondan çıkarmayan polisler hakkında suç duyurusu kararı
Zaman zaman gergin anların yaşandığı duruşmada, MHP’li avukat Serdar Öktem’in sorgusu sırasında mahkeme başkanı ile Ateş ailesinin avukatları arasında tartışma çıktı. Sanık avukatları ile Ateş ailesinin avukatları arasında çıkan gerginliğin devam etmesi üzerine mahkeme başkanı, Ateş ailesinin avukatı Ali Yücel’in dışarı çıkarılması talimatı verdi. Mahkeme başkanı “Ağzınıza hakim olamıyorsanız çıkacaksınız, dışarı çıkacaksınız” deyince bir başka avukat, “Çıkar o zaman” dedi. Mahkeme başkanı, “Atın bunu” diye bağırdı. Avukatı dışarı çıkarmayan kolluk görevlileri hakkında işlem yapacağını söyleyen mahkeme başkanı, “Onu dışarı çıkarmayan polisleri de istiyorum. Kolluk amirler, emniyet müdürleri buraya gelsin, sicillerini istiyorum, görevlerini yerine getirmediler, beni burada bas bas bağırttılar. Ben burada 10 defa emir vermek zorunda değilim” diye bağırmaya başladı. Ateş ailesinin avukatı ile duruşmayı izleyen Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır salondan çıkarıldı. Mahkeme başkanının talimatını yerine getirmeyen Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı ile görevli polisler hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.
Sanıklar ilk kez eski cinayet büro amiri ile yüzleşti
Duruşmada ilk kez birden fazla sanık, savunma yapan bir sanığa sorular sordu. Cinayet soruşturmasında görev alan, Tolgahan Demirbaş’ı da gözaltına alan ekipte yer alan ve şu an sanık konumunda bulunan eski Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal‘a, diğer sanıklar tarafından sorular soruldu. Tutuklu sanık özel harekât polisi Aşkın Mert Gelenbey, Aykal’a ilişkin, “İşkence yapılmadığını söyledi kendisi. Ben bizzat Mustafa Ensar Aykal’ın talimatıyla işkence gördüm” dedi.
İddianamede neler var, kimlere hangi ceza isteniyor? Arkadaşı Selman Bozkurt ile bir binadan çıktığı sırada motosikletli 2 kişinin silahlı saldırısına uğrayan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Ateş ile ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, cinayetten yaklaşık 1,5 yıl sonra mahkemece kabul edilmişti. İddianamede, Sinan Ateş’in olay sırasında yanında olan ve omuzundan yaralanan Selman Bozkurt ile Ateş’in eşi Ayşe Ateş, “müşteki” sıfatıyla yer alıyor. Ancak Ayşe Ateş’in ifadesi iddianamede yer almıyor. 22 sanıklı iddianamede, tetikçi Eray Özyağcı ile onu olay yerine getirerek kaçıran Vedat Balkaya ve Suat Kurt‘un müşterek fail olarak “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılmaları talep edildi. İki ismin, Ateş’in yanında bulunan Selman Bozkurt’a yönelik ise “tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan 13’er yıldan 20’şer yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları istendi. Özyağcı’nın ayrıca “ruhsatsız tabanca bulundurmak ve taşımak” suçundan 1 yıldan 3 yıla, Tolgahan Demirbaş’ın ise “zincirleme şekilde kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme” suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. Sanıklardan ”silahlı eylemi organize ettiği” iddia edilen Doğukan Çep ve şüpheli eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş‘ın ise cinayete azmettirmekten ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Sanıklardan Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çaglar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, avukat Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay, eski cinayet büro amiri Mustafa Ensar Aykal‘ın “iştirak halinde işlenen suça yardım ettikleri” gerekçesiyle cezalandırılmaları istendi. Bu 17 sanığın, “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım” suçundan 15’er yıldan 20’şer yıla kadar hapsi istenirken, eski cinayet büro amiri Aykal’ın ayrıca kamu görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak maktule ait kişisel bilgileri hukuka aykırı olarak temin ettiği gerekçesiyle 3 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. 17 kişinin dosyası ayrıldı Cinayete ilişkin 22 tutuklu sanık hakkında dava açılırken, 17 şüphelinin de dosyası ayrıldı. Dosyası ayrılanların arasında hakkında yurt dışı çıkış yasağı konulan Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ve Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Ömer Şanlı, Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Burak Kılıç ile Ülkü Ocakları Ankara İl Başkan Yardımcısı Suat Yılmazzobu, eski Çubuk Ülkü Ocakları Başkanı Gürsel Horat, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde komiser olarak görev yapan Talha Atalay ve eski MHP Mersin Milletvekili ve eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz yer alıyor. Soruşturma sürecinde savcılar değiştirildi Cinayetin işlendiği sırada Ankara Adliyesi’nde uzlaştırma savcısı olarak görev yapan Ayhan Ay nöbetçiydi. 1. Dış Bölge olarak belirlenen yerlerdeki şüpheli olaylara 24 saat boyunca savcı Ay bakıyordu. Ay’ın nöbeti esnasında Ateş cinayeti gerçekleşti. İş bölümü gereği ölümlü olaylara ilişkin dosyalar nöbetçi savcıda kaldığından, Ateş cinayeti soruşturması da savcı Ay’da kalacaktı. Ancak soruşturmanın seyri değişti. Özellikle Tolgahan Demirbaş’ın, cinayetten bir gün sonra, 31 Aralık 2022 gecesi gözaltına alınması sırasında Kılavuz’un evinde yaşanan kriz, emniyet tarafından savcıya “boş dosya” gönderilmesi nedeniyle derinleşti. Demirbaş, “boş dosya” nedeniyle serbest kaldı. Savcı Ay, daha sonra yapılan tespitler ışığında emniyete yazı yazarak, Demirbaş’ın “mevcutlu” (polis eşliğinde) şekilde adliyeye getirilmesini istedi. Buna karşın emniyet ise savcılığa “adresinde bulunamadığı” yanıtını vererek, Demirbaş’ı getirmek istemedi. O tarihlerde dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun devreye girdiği, mevcutlu getirme yazısı için “kapısının altından geri atın” dediği öne sürüldü. Bütün bu gelişmeler üzerine 17 Ocak 2023 tarihinde, yani cinayetten 19 gün sonra dosya milliyetçi kesime yakın olduğu bilinen Başsavcıvekili Durdu Özer’in koordinatörlüğüne verildi. Özer’in yanı sıra dosyaya Savcı Ay ile birlikte çalışmak üzere savcı Durmuş Ali Kaya da eklendi. Bilirkişi raporundaki detaylar Soruşturma kapsamında tutuklanan eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş‘ın telefonundan kurtarılan yazışmalar, cinayetin aylar önce planlandığını gösterdi. T24’ün kamuoyuna duyurduğu Demirbaş’ın yazışmalarına ilişkin bilirkişi raporu, Sinan Ateş’in, Ahmet Yiğit Yıldırım’ın talimatıyla cinayetten dokuz ay önce takip edilmeye başlandığını ortaya koydu. Bilrikişi raporuna göre, Demirbaş, Ankara Emniyeti Cinayet Büro’da görevli olan ve bir dönem Ateş dosyasına da bakan komiser Mustafa Ensar Aykal‘dan Ateş’in adresini, eski MİT görevlisi Çağlar Zorlu‘dan da konumunu istedi. Bu yazışmalara, Demirbaş’ın komiser Aykal’dan, “Genel Başkan istedi de” diyerek, Ateş’in adresini istediği ve “Aynen reis, onun ipini çekmişler” yanıtını verdiği görüldü. Raporda, Demirbaş ve Emre Yüksel’in 06 AT 5021 plakalı ve Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’a tahsisli olduğu öğrenilen Audi marka çakarlı bir araçla tetikçiyi Bolu’ya götürdüğü kayıtlara girmişti |
T24’ÜN SİNAN ATEŞ CİNAYETİ DOSYASI
Sinan Ateş’in ablası: Bahçeli samimiyse elimizdeki bütün belgeleri vermeye hazırız, katilleri birlikte yakalayalım MURAT SABUNCU Özgür Özel: Demirtaş ile çalışma toplantısı yapmak istiyorum, MHP Sinan Ateş cinayetinde sınıfta kaldı Cinayete ilişkin haberler için . |