8 Milyondan fazla sendikasız işçinin bulunduğu ülkemizde 7 milyon çalışan asgari ücretle hayatını sürdürmeye çalışıyor. 7 milyondan fazla emeklinin ise halini hiç sormayın bile… Bütün bunlar da yetmezmiş gibi bir de söz konusu emekçinin, işçinin yılda sadece bir gün süren bayramı yani 1 Mayıs, çeşitli nedenler ileri sürülerek kutlatılmıyor. Kutlamaya çalışanlar ise yaka paça gözaltına alınıyor.
Sosyalizm ve kapitalizm arasında oldukça bilindik bir kıyaslamayı takipçileriyle paylaşarak sözlerine başlayan Özdil, önce ABD’deki sendikalaşma hakkında bilgi verdi. Söz konusu kıyaslama hikayesi şöyle: “Amerikalılar Moskova’ya inceleme gezisine gidiyor, fabrika geziyorlar. İçeride böyle binlerce işçi çalışıyor. Devasa bir otopark var ama otopark bomboş. Sadece bir otomobil duruyor. Amerikalılar soruyor ‘Kimin bu otomobil?’ ‘Fabrika müdürünün’ diyorlar. ‘Peki fabrika kimin?’ diye soruyorlar ‘İşçilerin’ diyorlar. 2 ay sonra bu defa Sovyet heyeti ABD’ye iadeiziyarete gidiyor. Detroit’te, benzer büyüklükte bir fabrika geziyorlar. Otopark var, otopark hınca hınç dolu: Rengarenk, gıcır gıcır otomobiller; böyle iğne atsan yere düşmez. Ruslar soruyor ‘Kimin bu otomobiller?’; ‘İşçilerin’ diyorlar. ’Peki fabrika kimin?’ diyorlar; ‘Patronun’ diyorlar.”
Bu meşhur mukayeseyi aktardıktan sonra “Romantik palavralarla ekonomik gerçeklerin düellosudur bu” yorumunda bulunan Özdil, daha sonra ABD’deki sendika hareketleri hakkında iki önemli örneği takipçileriyle paylaştı.
“MCCOLLUM BAŞKAN LEBRON YARDIMCI”
70 milyar dolar değerindeki NBA’de Basketbolcular Sendikası’nın varlığına dikkat çeken gazeteci, söz konusu sendikada Patrick Ewing, Derek Fisher, Chris Paul gibi efsane basketbolcuların başkanlık yaptığının altını çizdikten sonra “Şu anki başkan da Christian James McCollum. Basketboldan 1 milyar 200 milyon dolar kazanan Lebron James mesela bu sendikanın başkan yardımcılığını yaptı” diye konuştu.
NBA’deki takım sahipleriyle oyuncular sendikası arasındaki sözleşmeye göre turnuvadaki tüm gelirlerin %53’ün oyunculara verildiğini söyleyen Özdil “İşte bu yüzden dünyanın en zengin Ligi NBA. İşte bu yüzden NBA’deki basketbolcular dünyanın en fazla para kazanan sporcuları” diye konuştu.
NBA’den sonra Hollywood’a uzanan gazeteci, burada çalışan senaristlerin, yazarların bağlı olduğu Amerikan Yazarlar Birliği adlı bir sendikanın olduğunu söyledi. Sendikanın talep ettiği telif haklarının verilmediği takdirde Hollywood’da ne film, ne dizi ne de başka bir şey çekilemeyeceğini vurguladıktan sonra söz konusu sendikanın yapım şirketleriyle anlaşamadığı için 3 ay greve gittiğini ve bu sürede sektör bıçak gibi durduğunu belirten Özdil “Film şirketleri sadece 3 ayda, 3 milyar dolar para kaybetti. Sonra tıpış tıpış oturup sendikayla anlaştılar. Evet kapitalizmin kalesi ABD’de eğer sendikanın taleplerini yerine getirmezsen eğlence bile durur” diye konuştu.
“ORTALAMA ZEKAYA SAHİP HERKES ŞUNU SORMALI”
Sözlerine dünyadaki sendikalaşma oranlarını paylaşarak devam eden Özdil “Danimarka’da sendikalaşma oranı % 67. İsveç’te bu oran % 66İ Finlandiya’da % 65İ Norveç’te % 54” dedikten sonra Erdoğan’ın “İskandinav ülkeleri battı” sözünü hatırlatarak “Battılar mı yoksa dünyanın en refah ülkeleri mi oldular?” diye sordu.
İskandinav ülkelerinden verdiği örneklere Avrupa’dan da misal getiren Özdil “Belçika’da %54 yani Belçika’da her iki çalışanın biri sendikalı; İtalya’da bu oran %34, Avusturya’da % 27, İngiltere’de % 25, Almanya’da % 25, Peki ya bizde? Türkiye’de her 100 çalışanın 97’si sendikasız. Dolayısıyla ortalama zekaya sahip herkesin kendisine şu soruyu sorması lazım: bu ülkeler zengin oldukları için mi onların sendikaları var yoksa sendikaları olduğu için mi zenginler?” dedi.
Özdil sendika ve sendikasızlık hakkında ise “Sağcı, solcu, etnik köken, mezhep meselesi filan değildir. Sendika dediğin ortak akıldır, sendikasızlık akılsızlıktır. Sadece çalışanlar için değil ABD örneklerini o yüzden veriyorum, patronlar için de akılsızlıktır” iddiasında bulundu.
